Product Lifecycle Management (PLM) yaklaşımı, pandemi döneminde ürün geliştirme, tedarik gibi süreçleri en verimli şekilde yönetebilmek için modern bir iş modeli ve teknolojisi sunuyor.
Anne ve bebek ürünlerinin Türkiye’deki önemli markası ebebek, bu hedefe yönelik dikkat çeken bir adım atarak Centric Software’in inovatif PLM teknolojisine yatırım yaptı.
Centric Software®’in Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi (PLM) çözümünü tercih eden ebebek’in ebebek Tekstil Kategori Yöneticisi Doğan Barış ve Tekstil Kategori Yöneticisi Sinem Üçer’le neden Centric Software PLM teknolojisine yatırım yapmaya karar verdiklerini, bu işbirliğiyle hangi kazanımları elde ettiklerini konuştuk:
DB: ebebek 2001 yılında kurulmuş, şu anda 175 mağazası ve son derece aktif bir e-ticaret sitesi olan, tamamen 0-4 yaş arasına konsantre olmuş bir mağazalar zinciri. ebebek bir bebek süpermarketi şeklinde çalışan ve annenin ve bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanan bir şirket. Devam eden büyümemizle ,her sene 30 mağaza açarak 270 adet mağazaya ulaşmayı hedefliyor ve yurtdışına açılmayı planlıyoruz. Şu anda Yurtdışında da mağaza açma çalışmalarımız var. Ben de yaklaşık 7 senedir ebebek’te tekstil kategorisini yönetiyorum.
SÜ: Yaklaşık 5 yıldır ebebek’teyim. ebebek’in tekstil tarafındaki hemen tüm süreçlerine hakim olduğum için Centric PLM bizim için çok büyük bir yenilik oldu diyebilirim.
PLM arayışının sebepleri
DB: Çok fazla organize olamadan çalışıyorduk. Tedarikçilerden modeller geliyor, gidiyordu, biz kendimiz tasarım yaptırıyorduk, fakat bunlar hep e-postalar ve Excel üzerinde oluyordu ve dönüp arkaya baktığımız zaman, hangi ürünün özelliği neydi, fiyatı kaç liraydı gibi sorularımıza cevap ararken çok fazla zaman kaybettiren ve karmaşa yaşadığımız bir süreç vardı. Bazen Excel üzerinde yanlışlıklar, atlamalar söz konusu oluyordu.
PLM ile ilk tanıştığımızda, tüm bunları tek platform üzerinde yönetebileceğimiz, Excel ve e-posta trafiğinin ortadan kalktığı, ürünün doğumundan satılıp bitene kadar tüm süreçlerini sağlıklı olarak takip edebileceğimiz bir platform olduğunu fark ettik. Böylece Centric’le çalışmaya başladık.
Artık nereden başlayıp nereye geldiğimizi, ne yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, ürünün her detayına bir kalemde ulaşabiliyoruz. Bu çok büyük bir lüks.
Şirket içi kültür değişimi ve ikna süreci
D.B: En tepedeki karar vericimiz bu işe sıcak bakıyordu. Tekstil kategorisinde yaşadığımız problemleri ve nasıl çözümleyebileceğimize dair yaptığım sunumda bana Centric’ten söz etti. Centric PLM’in tüm detaylarını öğrendiğimiz zaman, aradığım her şey burada var dedim. İlgili departmanlara ve ilgili departmanlardaki kişilere sunumlar yaptık, bazen bu bizim için çok lüks, çok fazla, gereksiz gibi yaklaşımlar oldu. Bu tavra çok fazla moralimizi bozmadık, geri adım atmadık, ısrarla bunun yapılabileceğini anlatmaya çalıştık. Bizi nasıl rahatlatacağını, hangi sıkıntılara çözüm bulacağını, sadece birkaç kişiye değil, herkese anlattık. Ama en önemlisi en tepedeki kişiyi, yani Genel Müdürümüzü ikna etmekti. Ondan sonra süreç hızlandı. Diğer departmanlarda olumsuz bakan kişiler ikna olmaya başladılar. Oldukça yoğun mücadele içeren uzun bir hikayeydi.
Rakamların ikna gücü
D.B: Matematiksel hesaplamalar içeren yatırımın geri dönüşü (ROI) çalışmasını Centric’le birlikte yaptık. Ortaya öyle rakamlar çıktı ki ikna olmamaları pek söz konusu değildi. Çünkü işi rakamlarla ortaya koyduğunuz zaman pek itiraz edecek bir nokta kalmıyor.
Neden Centric?
D.B: Centric’in bir vizyonu var, dijital olarak çok fazla şey yapabilme imkanı söz konusu. Mobilden de bir sürü şey yapabiliyorsunuz, çok rahat herkesin kullanabileceği, kişiye uygun düzenlemeler yapılabilen kullanıcı dostu bir program. Finansal planlamadan başlayıp, sevkiyat ve kalite kontrol aşamasına giden, birbirini tamamlayan modüllerden oluşuyor.
Centric ekibiyle diyaloğumuz çok iyiydi, her şeyi bize gayet açık anlattılar. Birlikte katıldığımız sunumlarda dünyada birçok firmanın bunu uyguladığını, dünya çapında ünlü başka firmaların olumlu yorumlar yaptığını gördük. Centric’le olan projemiz hayal kırıklığı yaşamadığım ender projelerden biri. Ne hayal ettiysem oluyor ve bu beni çok mutlu ediyor. Bundan önce bu tip heyecanlandığımız projelerde, bir sürü hayal kırıklığı yaşanabiliyor, entegrasyonda eksiklikler çıkabiliyordu. Ama Centric’le yolculuğumuz böyle olmadı. Sağlıklı bir şekilde devam ediyoruz, hayal kırıklığı yaşamadık.
S.Ü: Geliştirmelere o kadar açık bir platform ki çalıştığımız partnerlerimiz de bu konuda bize destek oluyor ve çok hızlı ilerliyoruz. Her yeniliğe hızlı ayak uydurabiliyoruz. Bizler Excel ve ERP sistemlerine çok hâkim olup yıllarca bunları alışkanlık haline getiren çalışanlarız aslında. Bize de başta Excel kolay bir yol gibi geldi, ama o data kirliliğinden kurtulduğumuz için çok mutluyuz.
Neden ERP değil, PLM?
D.B: Centric PLM çok daha fazla ilgimizi çekti. Biz ERP’yi şu anda bir data center olarak kullanıyoruz, ham verilerimizi orada tutuyoruz. Bunun üstüne raporlama ya da PLM gibi uygulamalar eklemek hem sistemi yoruyor, hem karmaşıklaştırıyor, hem de başka problemlere yol açabiliyor. Data sağlığını korumanın bir yolu olarak ERP’de böyle bir şey yapmayı hiç düşünmedik.
Pandemi döneminde proje yürütmek
S.Ü: Kasım ayında analizlere başlamış ve bir takvim çıkarmıştık. Pandemi başladıktan sonra da yine verimli ve yoğun çalıştık, konsantre olduk. Online platformda buluşup programın üzerinden çalışmak bizim için daha verimli oldu. Tekstil dışındaki arkadaşlarımız da sürece kullanıcı ve izleyici olarak dahil olabildiler. Eğitime kadar bütün detayları öğrendiler. Teknik tarafa hakim oldular. Haftada iki üç gün yoğun bir şekilde çalıştık. Testlerimizi yaptık, eksiklerimizi ortaya çıkardık. Eğitimleri ve denemeleri kaydetme şansımız oldu. Çok daha konsantre çalıştık. Hedeflediğimiz canlıya geçiş tarihinden bir hafta önce projeyi tamamen bitirdik. Kalan birkaç gün bize kaldığı için denemeler yaptık.
Aslında projelerde bazen anlaşmazlıklar olabiliyor. Biz bir ekip gibi hareket ettik, karşılıklı anlayışla ilerledik. Projeyi zamanında teslim etmemize danışman ekibi büyük destek sağladı. Anlaşmazlık yaşadığımız zamanlar da oldu fakat hızlıca çözüp aksiyon alabildik. Herkes görevini hızlı yaptı, teknik olarak ve iletişim konusunda servis ekibinden çok memnun kaldık. Farklı bir ekip gibi hissetmedik, ebebek’ten biri gibi çalıştılar.
PLM ile bir haftalık süreç 1-2 güne düştü
Temmuzda canlıya geçtikten sonra bir ay programın zorluğundan değil alışkanlıklarımızdan dolayı düzelmeyecek gibi gelen sorunlarla geçti. Ama sonrasında işgücü veriminde yüzde 50 artış ve hata oranında yüzde 50 düşüş tespit ettik. İşlerimizi yüzde 50 daha az zamanda bitiriyoruz şu anda. Data kirliliği bitti, tedarikçilerin telefonları, sözlü ve yazılı iletişimleri kesildi. Çünkü bekledikleri şeyleri saniyesinde güncellediğinizde tedarikçi ekranına düşüyor. PLM’den önce bir ürün tanımlaması yaptığımızda tedarikçi bizden çok fazla bilgi bekliyordu. Bizim de bunu iletmemiz zaman alıyordu. PLM üzerinde yapılan her hareket anında ekrana düşüyor. Tedarikçi hızlı ilerleyebiliyor. Üretimde hızlı dönüş almak çok önemli. Tedarikçiler şu anda çok rahatlar.
Daha önce Excel ve ortak alanlarda data kirliği oluyordu. Artık PLM ile datalara hemen ulaşabiliyor, raporlamaları daha sağlıklı yapabiliyoruz. Belgelerin saklanması ve arşivlenmesi, işten ayrılmalar olduğunda bize çok zaman kaybettiriyordu. Artık her belgeye rahatlıkla ulaşıyoruz.
Tedarikçi toplantıları daha kısa sürmeye başladı. PLM ile karmaşa ortadan kalktı, karşılıklı hesaplarımızı açıyor, fiyatları ve diğer tüm detayları netleştirip toplantıyı bitirebiliyoruz. Bir haftalık süreç 1-2 güne düştü.
Veri transferinde firmaları neler bekliyor?
D.B: Evet, data geçişi zor bir süreç, ama geçmiş deneyimlerimizle karşılaştırdığımızda aslında daha rahat geçti diyebilirim. Fermuarından kumaşına bir sürü malzemeyi içeri tanımlıyorsunuz, bütün datanızı başka bir platforma aktarıyorsunuz, bunu doğru ve düzgün bir şekilde yapmalısınız. Çünkü oradaki en ufak bir hareket bütün kurguyu etkiliyor. Ama bir daha her seferinde onları doldurmak zorunda kalmayacaksınız. Sistemden seçerek çok rahat tanımlayabiliyorsunuz, bu büyük avantaj sağlıyor. Canlıya geçtikten sonra gördük ki dataların aktarımı bizim için yeni bir dönem başlatmış, verilerin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için büyük bir adım atmışız.